Antik Roma Ordusundaki Disiplin ve Mertlik Olguları
Disciplina ve Virtus
Yazar: Doç. Dr. Eren KARAKOÇ [1]
Antik Romalıların güçlü orduları, kalabalık ve organize oldukları kadar, disiplinli ve hiyerarşik de olmuşlardır. Akdeniz çevresindeki devasa toprakları fethederken, ordularının bu özellikleri etkili ve başarılı olmalarını sağlamıştır. Orduyu oluşturan erinden başkomutanına tüm askerler, disipline ve hiyerarşiye önem vermişlerdir. Bu özelliklerin yanında savaşta gösterilen mertlik de Roma ordusunda özel bir konumda bulunmuştur. Buna karşın ordudaki komutanlar, askerlerinin savaş alanlarındaki virtusunu (mertlik) teşvik ederken, disciplinayı da (disiplinini) korumalarını sağlamışlardır.
Disciplina (disiplin), verilen emirleri yerine getirmenin yanında, fiziksel eylemler (taktik, strateji, eğitim, inşaat, çalışma) ve ideolojik olgular (yeminler, dualar, konuşmalar) arasındaki etkileşimle güçlendirilen, kontrollü savaş biçiminin birçok yönünü kapsamıştır. Sınırlandırılmış kolektif (birlikte, bir düzen içinde hareket edebilme) eylemi teşvik eden disciplinanın aksine virtus (mertlik), genellikle bireysel, agresif savaş cesareti anlamına gelmiştir.[2] Buna rağmen Romalı yazarlar, birbirleri ile çelişkili olsalar dahi, hem disciplinayı hem de virtusu ideal askerliğin esas unsurları olarak görmüşlerdir.
Her iki unsur da Roma askerliğinin en temelinde yer almıştır. Romalılar, askeri birliktelik ya da askeri teknolojideki ilerlemelerden ziyade, hem disciplina hem de virtus bağlamında gerçekleşen askerler arasındaki rekabetin, onları başarıya götürdüğüne inanmışlardır.[3] Örneğin Caesar, yazdığı eserleri olan Bellum Gallicum ve Bellum Civile‘deki savaş açıklamalarında, çatışma sırasındaki mertliğin (virtus) önemini vurgulayarak, Roma kültürünün ortak bir geleneğini ortaya koymuştur. Bu bakımdan, taktik ve stratejiyi vurgulayarak, savaştaki cesareti arka plana atan, Yunanların o zamana kadar egemen olan entellektüel askeri geleneğini dışlamıştır.[4]
Yazarların Gözünden
Tarihsel örneklerle vurgulandığı gibi, askerlerin virtus ve disciplinasını dengelemek için yapılan mücadele, Geç Cumhuriyet ve Erken İmparatorluk literatüründe, özellikle siyasi ve edebiyat seçkinlerinin meşrulaşma ve güç rekabetlerine tepki olarak daha da belirginleşmiştir.[5] Helenistik Doğu’nun fethi sırasında edinilen servetten ve bu servetin hırslı generaller tarafından bir siyasi güç kaynağı olarak kullanılmasından rahatsız olan dönem yazarları, yazılarında askerleri açgözlü ve bencil olarak göstermeye başlamış; onları eski zamanların iyi yürekli vatandaş-milisleriyle karşılaştırmışlardır. Eserlerinde örnek verdikleri komutanlar, disciplinanın, sadeliğin ve devletin korunmasının önemini vurgulamışlardır.[6]
İlk Roma imparatoru Augustus, saltanatı sırasında güç birliğini sağlamış, imparatorun, disciplinayı dayatan ideal bir general olan imgesini insanların zihnine yerleştirmiştir. Roma yasası da bu ideolojiyi yansıtmış; askerlerin itaatkar olmasını ve imparatorun, disciplinanın kaynağı olarak önemini vurgulamıştır.[7] Disciplina, askeri komutanda olması gereken en önemli unsurlardan biri iken, Roma imparatorları ve subayları, komutanlar ve askerlerin bu idealize edilmiş imgesini meşru bir ideoloji olarak güçlendirmişlerdir. Geleneksel değerlere dayanan bu tür bir ideoloji, istikrarı geliştirmeye ve seçkinlerin işbirliğini sağlamaya yardımcı olmuştur. İmparator Augustus, askerlerin evlenmesini yasaklayarak bu ideolojiyi daha da güçlendirmiştir. Augustus, evlilik yasağının hem disciplinayı hem de virtusu güçlendirmekle kalmayıp, bu yasanın, aynı zamanda onun gücünü ortaya koyduğuna ve egemenliğini meşrulaştıracağına inanmıştır.[8] Yasayla ortaya çıkan idari ve yasal zorluklara rağmen, evlilik yasağı imparator Septimius Severus Dönemi’ne kadar sürdürülmüştür.[9]
Piso Davası
İmparatorun yol gösterici bir öğretisi olarak askeri disciplina, iyi bir valinin erdemini tanımlayan bir öğreti olarak da kabul görmüş ve valinin eyaleti nasıl yönettiğini değerlendirmenin bir yolu olarak kullanılmıştır. M.S. 20’de, eski Suriye valisi Calpurnius Piso’nun, itaatsizlik, kötü muamele ve imparator Tiberius’un evlatlık oğlu Germanicus’un öldürülmesi suçlamalarıyla yapılan duruşmasında Senato, Piso hakkında şunları söylemiştir:
“…Tanrısallaştırılmış Augustus tarafından kurulan ve Caesar Augustus tarafından korunan askeri disiplini bozup, yalnızca askerleri şımartmakla kalmayıp, en değerli geleneklerimize zıt giderek, üstlerine uymamakla kalmadı, aynı zamanda kendi princepsimizin fonlarından kendi adına askerlere yardımlar da verdi. Bu sebeple bundan sonra bazı askerlerin “Piso’nun adamları” ve diğerlerinin “Caesar’ın adamları” olarak anıldığı ve ayrıca böyle bir ismi aldıktan sonra kendisine itaat edenleri onurlandırmaktan zevk aldığı…”[10]
Bu metin, bir dizi temel geleneği göstermektedir. Birincisi, Senato açıkça imparatorun militaris disciplinanın nihai kaynağı olduğuna karar vermiştir.[11] İkincisi, Piso’nun, Senatonun sözüyle “en saygıdeğer geleneğimize uygun bir biçimde” (more vetustissumo) üstündeki subaylara itaat eden, imparatorun bir legatusu olarak, birlikler arasındaki disiplini korumaya mükellef olduğudur. Piso, Tiberius tarafından maius imperium ile doğuya gönderilmiş, rütbe olarak üstü olan Germanicus’a itaat etmemekle suçlanmıştır. Maius imperium, bölge valilerinden daha fazla sivil ve askeri otoriteye sahip olunması için imparator tarafından verilen yetkidir.[12] Senato, antik geleneği (mores maiorum) vurgulayarak, askerin, kendi üstlerine itaatkar olmasının önemini ortaya koymuştur. Ayrıca, sadece imparatorun hakkı olan bağışlar, parasal hediyeler, yani rüşvet vasıtasıyla itaat kazanmanın yapılmasını da kınamıştır. Tüm bunlara ek olarak Piso, Senato’ya göre sadece imparatorun paralarını çalmakla kalmamış, aynı zamanda iç savaşın tohumlarını ekmiştir. Bu sebeple bazı Romalı askerler Germanicus’u, diğerleri ise Piso’nun tarafını tutmuştur. Böylece Romalı askerler birbirleriyle savaşmaya zorlanmıştır.[13]
Senatonun, Piso’yu, Roma yasalarını ihlal etmenin yanı sıra, askeri disiplini bozduğu (imparatorlar tarafından kurulan ve korunan) ve en saygıdeğer geleneği görmezden geldiği için suçladığını vurgulamak önemlidir. Bu durum açıkça, Roma yasalarından ziyade gelenek ve ataların örneklerinin Roma askeri davranışını yönlendirmek ve değerlendirmek için asıl önem taşıdığını göstermektedir.
Eski askerler ve generallerin görevleri sırasında icra ettikleri davranışların örnekleri, yeni subayların hayatlarına yön vermede çok önemli olmuştur. Ancak, bir mülk işletmesi, tarım ve ticaretteki girişimcilik gibi diğer liderlik örnekleri de ayrı bir rol oynamıştır. Yaşlı Cato, M.Ö. ikinci yüzyılda yazdığı tarım konusundaki tezinde, yönetsel becerileri, muhasebe ipuçlarını ve bir mülkteki köle yönetimini ele almaktadır. Çiftçilerin oğullarının en cesur askerler olduğu görüşünün de dahil olduğu bu görüşler, askeri yönetime dahil edilebilir.[14] Bir mülk için en uygun konumu seçmek, sıkı bir şekilde erzak stoğunu korumak, işçileri her zaman meşgul etmek ve işçileri motive etmek için işe katılmak gibi fikirlerin hepsi, askeri bir komutan için yararlı olmuştur.[15]
Aslında bu fikirlerin birçoğu, M.Ö. 431-354 arasında yaşayan ve Persler ile mücadeleye katılmış bir Yunan komutanı olan Xenophon’un yazdığı Cyropaedia’da geçen fikirlerdir. Aslında Cato, Cyropaedia’da geçen, Perslerin büyük kralı Kyros’un generallerine verdiği öğütlerin aynılarını tezinde yazmıştır. Yaşamın değişik yönlerindeki liderlik üzerine yazılan bu fikirlerin, Roma döneminin seçkinleri arasında geniş kabul gördüğü ortadadır. Cato, ne yazık ki tamamı günümüze kadar ulaşamamış olan askeri bilim (De Re Militari) üzerine de bir tez yazmıştır. Cato’nun eserlerinin her ikisi de, İmparatorluk Dönemi’nde çok popüler olmuştur. Öyle ki, daha sonraki yazarlar olan Varro (M.Ö. 1. yüzyıl), Celsus (M.S. 1. yüzyıl), Columella (M.S. 1. yüzyıl), Frontinus (M.S. geç 1., erken 2. yüzyıl), ve Vegetius (M.S. geç 4., erken 5. yüzyıl), onun yazılarından alıntılar yapmış veya yorumlamıştır. Dönemin önemli bunca yazarının, Cato’nun fikirlerini alıntılamış olması, bu fikirlerin uzun bir süre Roma toplumu tarafından kabul gördüğünü ortaya koymaktadır.
Roma askerinin seçkinler tarafından nasıl algılandığına dair önemli olgular olan disciplina ve virtus, özellikle imparatorun rolü ile ilgili olan edebi ve resmi metinlerin başlıca bileşen unsurları olarak görülmeye devam etmiştir. M.S. ilk yüzyılın başlarında, Valerius Maximus ve Velleius Paterculus gibi askeri yazarlar, bu olguların önemini birçok tarihi örnek vererek güçlendirmiştir. Birçoğu, eğitim yoluyla bu fikirleri benimseyen yeni subaylar, bu görüşleri askeri birliklerini komuta ettiklerinde uygulamışlar, askerler ise savaşlarda bu olgular içerisinde hareket etmeye gayret ederek, Roma ordularının başarıyla birçok savaştan galip çıkmasını sağlamışlardır.
(Yeni site çalışmalarından dolayı verilen dipnot linkleri hatalı gözükmektedir)
KAYNAKLAR
- Campbell, B. (1978). “The marriage of soldiers under the empire”. JRS, 68, 153-166.
- Campbell, B. (1987). “Teach yourself how to be a general”. JRS, 77, 300-314.
- Cato and Varro. (1934). On Agriculture (trans. W. D. Hooper). London: Loeb Classical Library, 4.
- İnternet: Pliny. (2001) Letters of Pliny (Trans. W. Melmoth). 7.22. Web: https://www.gutenberg.org/files/2811/2811-h/2811-h.htm 22 Ağustos 2016’da alınmıştır, 10.29.1.
- Lendon, J. E. (1999). “The Rhetoric of Combat: Greek Military Theory and Roman Culture in Julius Caesar’s Battle Descriptions”. ClAnt, 18,(2), 273-329.
- Lendon, J. E. (2005). Soldiers & Ghosts: A History of Battle in Classical Antiquity (First Edition). New Haven: Yale University Press, 177-178, 312.
- Livius, T. (1919). Ab Urbe Condita Libri (Trans. A. C. Schlesinger). London: William Heinemann Ltd.
- Phang, S. (2008). Roman Military Service: Ideologies of Discipline in the Late Republic and Early Principate (First Edition). Cambridge: Cambridge University Press.
- Phang, S. E. (2011). The Marriage of Roman Soldiers (13 B.C.-A.D. 235): Law and Family in the Imperial Army. Leiden: Brill.
- Phang, S.E. (2001). The Marriage of Roman Soldiers (13 B.C.-A.D. 235): Law and Family in the Imperial Army. Leiden: Brill, 16-17.16-17.
- Potter, D. S. and Damon, C. (1999). “The “Senatus Consultum de Cn. Pisone Patre””. AJPh, 120(1), 13-42.
[1] Gazi Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Tarih Anabilim Dalı, Eskiçağ Tarihi Bilim Dalı, bigherakles@gmail.com, erenkarakoc88@outlook.com
[2] Disciplina ve Virtusun tanımı için bkz. Lendon, J. E. (2005). Soldiers & Ghosts: A History of Battle in Classical Antiquity (First Edition). New Haven: Yale University Press, 177-178, 312.
[3] Lendon, a.g.e., (2005); MacMullen, a.g.m., (1984a).
[4] Lendon, J. E. (1999). “The Rhetoric of Combat: Greek Military Theory and Roman Culture in Julius Caesar’s Battle Descriptions”. ClAnt, 18,(2), 273-329.
[5] Phang, S. E. (2011). The Marriage of Roman Soldiers (13 B.C.-A.D. 235): Law and Family in the Imperial Army. Leiden: Brill; 362. Phang, S. (2008). Roman Military Service: Ideologies of Discipline in the Late Republic and Early Principate (First Edition). Cambridge: Cambridge University Press, 155-163.
[6] Örneğin, Livius’un, T. Manlius’u emirlerine itaatsizlik için kendi oğlunu infaz ettiğine dair tasvirinde, baba şöyle der: “Roma devletinin bugüne kadar sağlam tuttuğu askeri disiplini mahvettin.” (disciplinam militarem, qua stetit ad hanc diem Romana res, solvisti) (Livius, 1919: 8.7.16; 8.7.19, 29.19.3 ve “askerin, önceden sahip olduğu disiplin, savurganlık ve tembellikten iyice gevşedi” (luxuria et otio solutam disciplinam militarem esse) (Livius, 1919: 40.1.4).
[7] Campbell, B. (1987). “Teach yourself how to be a general”. JRS, 77, 300-314.
[8] Phang, S.E. (2001). The Marriage of Roman Soldiers (13 B.C.-A.D. 235): Law and Family in the Imperial Army. Leiden: Brill, 16-17.16-17.
[9] Campbell, B. (1978). “The marriage of soldiers under the empire”. JRS, 68, 153-166.
[10] “Qui militarem disciplinam a divo Aug(usto) institutam et servatam a Ti. Caesare Aug(usto) corrupisset, non solum indulgendo militibus, <ne> his, qui ipsis praesunt, more vetustissumo parerent, sed etiam donativa suo nomine ex fisco principis nostri dando, quo facto milites alios Pisonianos, alios Caesarianos dici laetatus sit, honorando etiam eos, qui post talis nominis usurpationem ipsi paruisse<n>t.” Potter, D. S. and Damon, C. (1999). “The “Senatus Consultum de Cn. Pisone Patre””. AJPh, 120(1), 13-42.
[11] İmparator Traianus’un rolü hakkındaki aynı görüş için bkz. İnternet: Pliny. (2001) Letters of Pliny (Trans. W. Melmoth). 7.22. Web: https://www.gutenberg.org/files/2811/2811-h/2811-h.htm 22 Ağustos 2016’da alınmıştır, 10.29.1: “askeri disiplinin kurucusu ve savunucusu” (conditorem disciplinae militaris firmatoremque).
[12] Valiler aynı zamanda mandataya bağlı olmakla mükelleftiler. Mandata, imparator tarafından vilayetlerine gitmeden önce, valilere verilen talimatlardır. Piso, özellikle bu tür emirlere bağlıydı. Senato, Piso’yu Germanicus’a itaat etmemekle, Roma Yasası’nı ve Senato düzenini bozmakla suçlamaktadır. Bkz. Potter, D. S. and Damon, C. (1999). “The “Senatus Consultum de Cn. Pisone Patre””. AJPh, 120(1), 38.
[13] Potter and Damon, a.g.m., (1999), 45-49.
[14] Cato and Varro. (1934). On Agriculture (trans. W. D. Hooper). London: Loeb Classical Library, 4.
[15] Cato and Varro, a.g.e., (1934), 1-2,5.
Yorum gönder